Terörle Mücadele
Terörizm, Avrupa'da ilk kez görülen bir olgu değildir. Oluşturduğu tehdit güvenliğimizi, demokratik toplumlarımızın değerlerini ve Avrupa vatandaşlarının hak ve özgürlüklerini hedef almaktadır.
2016 yılında, AB üyesi ülkelerde başarısız olan, önlenen veya gerçekleşen toplam 142 saldırı meydana geldi. Bu saldırılarda yaşamını yitiren 142 kişiden 135’i cihat yanlısı terör saldırılarının kurbanı oldu. Aynı yıl, çoğu cihat yanlısı terörle ilişkili 1.002 kişi tutuklandı.
Yurt dışında cihada katılmak için Avrupa’dan başka ülkelere seyahat eden yabancı teröristler ile bu teröristlerin geri döndüklerinde AB sınırları içinde yarattıkları güvenlik tehdidi, önümüzdeki yıllarda da devam edecek gibi görünmektedir.
Sınırları olmayan bu saldırılarla hem ulusal hem de uluslararası düzeyde mücadele edilmelidir.
AB Stratejisi
AB terörle mücadele stratejisinin amacı, insan haklarından ödün vermeden terörle mücadele etmek ve Avrupa’yı güvenli hale getirerek vatandaşların; özgürlüğün, güvenliğin ve adaletin hakim olduğu bir ortamda yaşamalarını sağlamaktır.
Avrupa Birliği ülkeleri, terörizme karşı ortak mücadele etmek ve vatandaşlarını en iyi şekilde koruma konusunda azimli ve kararlıdır. Avrupa Konseyi bu amaçla 2005 yılında AB terörle mücadele stratejisini onaylamıştır.
Bu strateji, dört temel süreç üzerine inşa edilmiştir. Önleme, Koruma, İzleme ve Karşılık Verme. Strateji, bu dört temel sürecin her birinde, üçüncü ülkelerle ve uluslararası kuruluşlarla yürütülecek işbirliğinin önemini de kabul etmektedir.
Önleme
Terörle mücadelenin bu alanındaki AB önceliklerinden biri, bireyleri, radikalleşmeye ve terör eylemlerinde bulunmak için terör örgütlerine katılmaya yönelten süreçlere katkısı olan faktörlerin belirleyip bunlarla mücadele etmektir. Avrupa Konseyi bu amaçla AB radikalleşme ve terör örgütlerine katılımla mücadele stratejisini onaylamıştır. Konsey, yalnız hareket eden aktörler ve yabancı savaşçılar ile sosyal medyanın organizasyon ve iletişim konularındaki giderek artan rolü benzeri yeni gelişme ve eğilimler ışığında Haziran 2014’te bu stratejiyi revize etmiştir.
Aralık 2014’te Konseye üye ülkelerin adalet ve içişleri bakanları toplanarak, revize edilen AB radikalleşme ve örgüte katılım stratejisi için bir takım yeni kılavuz ilkeler tesis etmiştir. Bu ilkelerle, AB ve üye ülkeler tarafından uygulanması gereken bir takım önlemler belirlenmiştir.
Koruma
AB terörle mücadele stratejisinin ikinci önceliği, vatandaşların ve altyapının korunması ve saldırıya karşı zafiyetin azaltılmasıdır. Bu, AB sınırlarının korunması, ulaşım güvenliğinin iyileştirilmesi, stratejik hedeflerin korunması ve kritik altyapının saldırılara karşı zafiyetinin azaltılması süreçlerinden oluşur. AB, halihazırda, hukuki yaptırımların uygulanabilmesi amacıyla yolcu isim kaydı (PNR) verilerini düzenleyen bir mevzuat üzerinde çalışmaktadır.
Hedef İzleme
AB, teröristlerin planlama ve organizasyon kapasitelerini engellemek ve teröristleri adaletin karşısına çıkarmak için çalışmaktadır. AB, bu amaca ulaşmak için ulusal kabiliyetleri güçlendirmek, polis ve yargı kurumları (özellikle EUROPOL ve EuroJust) arasındaki pratik işbirliği ve bilgi alışverişini iyileştirmek, terörün finansmanıyla mücadele etmek ve teröristlerin saldırı planlamak ve iletişim kurmak için gerekli araçlara erişimini engellemek üzerine odaklanmıştır.
Avrupa Konseyi ve Avrupa Parlamentosu kara para aklamayı ve terörün finansmanını önlemek amacıyla Mayıs 2015’te yeni kurallar kabul etmiştir.
Karşılık Verme
AB terörle mücadele stratejisinin dördüncü hedefi, bir terör saldırısının ardından yaşanan süreci dayanışma ruhu içerisinde yönetmek ve sonuçları minimize etmek için hazırlıklı olmaktır. Bu da, olayın etkisiyle baş etme, verilecek karşılığın koordinasyonu ve mağdurların ihtiyaçları gibi sorunların üstesinden gelmek için gereken kabiliyetlerin geliştirilmesiyle sağlanır. Bu alandaki öncelikler arasında, AB kriz koordinasyonu düzenlemelerinin geliştirilmesi, sivil savunma mekanizmasının revizyonu, risk değerlendirme kabiliyetinin geliştirilmesi ve terör mağdurlarına yardım konusundaki en iyi uygulamaların paylaşımı yer almaktadır.
Son yıllardaki öncelikler arasında şunlar yer almaktadır:
- Dayanışma özel şartlarının uygulanması için Haziran 2014’te kabul edilen Avrupa Konseyi kararı uyarınca AB düzenlemelerinin tanımlanması
- Haziran 2013’te AB Entegre Siyasi Kriz Müdahale mekanizmasıyla (IPCR) değiştirilen AB acil durum ve kriz koordinasyonu düzenlemelerinin gözden geçirilmesi
- 2013 yılı sonunda çıkarılan AB sivil savunma mevzuatı revizyonu
Uluslararası ortaklarla ilişkiler
Avrupa Birliğinin güvenliği, diğer ülkelerdeki, özellikle de komşu ülkelerdeki gelişmelere sıkı sıkıya bağlı olduğundan, AB terörle mücadele stratejisinin küresel ölçekte belirlenmesi esastır.
Avrupa Konseyi, Haziran 2014’te kabul edilen adalet ve içişleri kılavuz ilkelerinde, iç ve dış boyutlarıyla bir bütün olarak ele alınan, etkili bir terörle mücadele politikası geliştirilmesi konusunda çağrı yapmıştır. AB ülkeleri devlet ve hükümet başkanları 12 Şubat 2015 tarihinde, AB’nin güvenlik ve terörle mücadele konularında, üye olmayan ülkelerle daha yakın ilişkiler kurulmasının önemini vurgulamıştır.
AB ve üçüncü ülkeler arasındaki ilişkilerde terörle mücadele gündemi, üst düzey siyasi diyaloglar, özel işbirliği anlaşmaları ve düzenlemeleri veya stratejik ülkelerle özel destek ve kapasite oluşturma projeleriyle oldukça yüklü durumdadır. AB; Batı Balkanlar, Kuzey Sahra, Kuzey Afrika, Orta Doğu, Afrika Boynuzu ve Kuzey Amerika'nın yanı sıra Asya’daki ülkelerle terörle mücadele konusunda işbirliği yapmaktadır.
ABD’yle işbirliği konusu da AB stratejisinin ana unsurudur. Son yıllarda, terörün finansmanını önleme, ulaştırma ve sınırlar, karşılıklı hukuk desteği veya suçluların iadesi gibi konularda çeşitli işbirliği anlaşmaları imzalanmıştır. ABD yetkilileri, EUROPOL ve Eurojust ile giderek çok daha yakın işbirliği içinde çalışmaktadır.
Terörle mücadelenin dış boyutunun bir diğer önemli parçası da, uluslararası konsensüs oluşturmak ve terörle mücadele konusunda uluslararası standartları geliştirilmesi için diğer uluslararası ve bölgesel kuruluşlarla daha yakın işbirliği içinde olmaktır. Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler (BM) ve Küresel Terörizmle Mücadele Forumu da dahil olmak üzere uluslararası kuruluşlarla ve Avrupa Konseyi, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Arap Ligi (AL) veya İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) gibi bölgesel kuruluşlarla birlikte çalışmaktadır.
AB, BM’le işbirliğinin bir parçası olarak ve BM Güvenlik Konseyinin bir seri kararı sonrasında, El Kaide ağıyla bağlantılı kişilere ve kurumlara karşı bazı kısıtlayıcı önlemler almıştır.
Terörle Mücadele Koordinatörü
Avrupa Konseyi, 11 Mart 2004 tarihinde İspanya'nın başkenti Madrid’de meydana gelen terör saldırılarının ardından terörle mücadele konusunda bir bildiri yayınlamıştır. Bu bildirgede yer alan önlemler arasında, bir Terörle Mücadele Koordinatörü kadrosunun oluşturulması da bulunuyordu.
AB Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Javier Solana, 19 Eylül 2007 tarihinde Gilles de Kerchove’u AB Terörle Mücadele Koordinatörü olarak atamıştır.
Söz konusu kişinin bu görevdeki sorumlulukları şunlardır:
• Terörle mücadele konusunda Konsey faaliyetlerini koordine etmek
• AB İstihbarat Analiz Merkezi ve Europol tarafından hazırlanan tehdit analizlerine ve raporlara dayanarak Konseye siyasi tavsiyelerde bulunmak ve çalışmalarda öncelik verilecek alanları önermek
• AB terörle mücadele stratejisinin uygulanmasını yakından takip etmek
• Konseye düzenli aralıklarla rapor sunarak ve Konsey kararlarını etkin bir şekilde takip ederek AB'nin elindeki terörle mücadele araçlarıyla ilgili genel görüş sahibi olmak
• Konseyin, Komisyonun ve Avrupa Dış Faaliyet Servisi'nin (EEAS) ilgili hazırlık organlarıyla işbirliği yapmak ve kendi faaliyetleri konusunda bilgi paylaşmak
• AB’nin terörle mücadelede aktif rol oynamasını sağlamak
• AB ile bu bölgedeki üçüncü ülkeler arasındaki ilişkileri geliştirmek
Avrupa Konseyi, Haziran 2014’te, Terörle Mücadele Koordinatörünün, adalet ve içişleri stratejik kılavuz ilkeleri konusunda oynadığı rolün önemini teyit etmiştir.
En son faaliyet konuları
Mevcut araçların izlenmesi
Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, AB düzeyindeki mevcut terörle mücadele araçlarının çalışması ve uygulamaları hakkında Konseye düzenli rapor vermektedir. Kerchove, AB liderlerinin 12 Şubat 2015 tarihinde terörle mücadele konusunda verdiği beyanat sonrasında, uygulamanın gidişatı hakkında Konseye düzenli rapor vermeye başlamıştır.
Gilles de Kerchove’un, 12 Ocak 2015 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te meydana gelen terör saldırıları sonrası AB’nin yanıtı hakkında beyanı.
Önceki raporlar:
- Mutabık kalınan önlemlerle ilgili 4 Mart 2016 tarihli uygulama gidişat raporu
- Avrupa Konseyi üye ülkelerinin 12 Şubat 2015 tarihli terörle mücadele beyanıyla ilgili 30 Kasım 2015 tarihli uygulama gidişat raporu
- AB liderlerinin terörle mücadele beyanının devamı: önlemlerle ilgili 5 Ekim 2015 tarihli uygulama gidişat raporu
- Terörle mücadele: kısa vadeli eylemlerin uygulanması, 5 Ekim 2015
- AB liderlerinin terörle mücadele beyanının devamı: önlemlerle ilgili 10 Haziran 2015 tarihli uygulama gidişat raporu
Online aşırıcılıkla mücadele
Online aşırıcılıkla mücadele, 2017 için kilit meselelerden biridir. Terörle Mücadele Koordinatörü Gilles de Kerchove, Mart 2017’de, Göç, İçişleri ve Vatandaşlık Komiseri Dimitris Avramopoulos’la birlikte ABD'nin Kaliforniya eyaletinde bulunan Silikon Vadisi’ni ziyaret etti. Kerchove, online aşırıcılık faaliyetleriyle nasıl mücadele edileceğini görüşmek için BT sektöründen üst düzey temsilcilerle toplantılar düzenledi.
Terörle Mücadele Koordinatörü, Aralık 2016’da da AB İnternet Forumunda bir bakanlar toplantısına katılmıştı. Toplantının sonucunda sektör, sosyal medyadaki potansiyel terör içeriklerinin tespit edilmesine destek olmak ve bunların başka platformlara sızmasını önlemek için ortak bir veri tabanı oluşturmayı kararlaştırdı.
Terörle Mücadele Koordinatörü, Uluslararası Adalet ve Hukukun Üstünlüğü Enstitüsü'nce 14 Haziran 2017 tarihinde düzenlenen bir konferansta konuşma yaparken
Yabancı teröristler ve geri dönenler
Terörle Mücadele Koordinatörü, özellikle Suriye’ye ve Irak’a gidenlere odaklanarak, yabancı teröristler ve geri dönenler meselesinde Konseyi düzenli olarak bilgilendirmektedir.
Terörle Mücadele Koordinatörü, ayrıca, bakanlar tarafından mutabık kalınan önlemlerin uygulanması konusunda Konseye ilerleme raporları sunmakta ve ilerisi için çalışma önerileri geliştirmektedir. Tehdit durumunu tartışmak ve muhtemel işbirliği alanlarını belirlemek için de üçüncü ülkelerle ve uluslararası kuruluşlarla toplantılar yapmaktadır.
Avrupa’da yaşanan son terör olaylarından sonra Terörle Mücadele Koordinatörü, AB’nin gerek iç gerekse dış perspektiften terörle mücadele için yanıt gücünü arttırma konusundaki görüşmelerin bir parçası haline gelmiştir.
Terörle Mücadele Koordinatörü Kerchove, geri dönen yabancı terörist tehdidini tartışmak için Mart 2017’de, Malta’da düzenlenen bir uluslararası konferansa katılmıştır. Kerchove, AB ve Kuzey Afrika'dan üst düzey yetkililerle konuşarak geri dönen teröristlerden kaynaklanan tehditle mücadele etmek için daha fazla bilgi alışverişi ihtiyacının altını çizmiştir.
Uluslararası İşbirliği
Terörle Mücadele Koordinatörü, AB ve üçüncü ülkeler arasında terörle mücadele alanında daha iyi iletişim kurulmasını teşvik amacıyla hükümet yetkilileri ve diğer paydaşlarla diyaloğa girmektedir. Gilles de Kerchove bu amaçla, uzmanlarla, politika belirleyicilerle ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle görüşmeler yapmak ve üst düzey siyasi diyaloglar kurmak için bir çok ülkeye ziyaretlerde bulunmuştur. Kerchove daha fazla işbirliği geliştirme ve terörle mücadele kapasitesi oluşturma olasılıklarını incelemiş ve konferanslara katılıp konuşmalar yapmıştır.
Terörle Mücadele Koordinatörü, 2017 Mart ayının başlarında, üye ülkelere mensup temsilcilerden oluşan üst düzey bir delegasyonun başkanı olarak, Lübnan hükümetiyle görüş alışverişinde bulunmak üzere bu ülkeye bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Bu görüşmede, etkili bir ulusal terörle mücadele stratejisinin nasıl oluşturulabileceği tartışılmıştır. Toplantı sonucunda, AB ve Lübnan'ın beraber yayınladıkları ortak bildiride her iki taraf da Lübnan için ulusal bir terörle mücadele stratejisi oluşturmak üzere işbirliğini arttırmayı taahhüt etmiştir.
Terörle Mücadele Koordinatörü Kerchove, Nisan 2016’da Katar Başbakanı ile bir araya geldi.
Terörle Mücadele Koordinatörü Kerchove, terörle mücadele için bir çok ülkeyle daha güçlü ortaklıklar oluşturmak üzere 2016 yılında çalışmalarına aralıksız devam etmiştir. Yılın önemli olayları arasında, 2016 başlarında Ürdün’de gerçekleştirilen terörle mücadele atölye çalışması yer alıyordu. Atölye çalışmasının sonucunda yayınlanan ortak bildiride her iki taraf da şiddet yanlısı aşırıcılıkla mücadele, terörün finansmanı ve sınır güvenliği gibi alanlarda daha güçlü bir işbirliği oluşturmayı taahhüt etmiştir.
Terörle Mücadele Koordinatörü, başkanlık ettiği üst düzey bir delegasyon ile birlikte Haziran 2016’da, terörle mücadele konusunda diyalog kurmak için Ankara’da Türk hükümetiyle bir araya geldi. Her iki taraf da, yabancı terörist tehdidiyle mücadele etmek için bilgi alışverişiyle ilgili işbirliğinin arttırılması konusunda mutabık kaldı.