This isn't an official website of the European Union
THIS CONTENT HAS BEEN ARCHIVED

Türkiye Ticaret Politikası İncelemesi kapsamında AB Açıklaması, 13 Kasım 2023

16.11.2023

Büyükelçi João Aguiar Machado tarafından yapılan açıklama

Sayın Başkan,

Avrupa Birliği adına, öncelikle Bakan Yardımcısı Sayın Mustafa Tuzcu (Ticaret Bakanlığı) başkanlığındaki Türkiye Heyetine ve hâlihazırda Cenevre'de bulunan meslektaşım Büyükelçi Alparslan Acarsoy ile ekibine hoş geldiniz diyorum. Ayrıca DTÖ Sekretaryasına ve Türkiye Hükûmetine raporları için, Konuşmacı Büyükelçi Aitzhan'a da açıklamaları için teşekkür ederim.

Ayrıca, Cumhuriyet'in kuruluşunun 100. yıldönümü münasebetiyle AB’nin Türkiye'ye tebriklerini ifade etmek isterim.

Türkiye, Avrupa Birliği için kilit bir ortak ve aday ülke olmaya devam ediyor. AB müktesebatına uyum çabaları, Türkiye'nin ilgili DTÖ yasal çerçevesini uygulamasını önemli ölçüde destekliyor.

AB ve Türkiye neredeyse 30 yıldır Gümrük Birliği'ni paylaşıyor. Bu süre zarfında ikili ticaretimiz dört kattan fazla artarak geçtiğimiz yıl neredeyse 200 milyar avroya ulaştı. AB, Türkiye'nin açık ara en büyük ihracat ve ithalat pazarı olmaya devam ediyor. Gümrük Birliği, Türkiye'de yerleşik şirketler için büyük fırsatlar yarattı ve Avrupa tedarik zincirleriyle bütünleşmelerini sağladı.

AB aynı zamanda Türkiye'deki kilit yatırımcı durumundadır. Türkiye'ye gelen toplam net doğrudan yabancı yatırımlar (DYY) 2022 yılında GSYH'nin %0,9'u düzeyinde gerçekleşmiştir. Jeopolitik belirsizlikler, makroekonomik dengesizliklerin artması ve zaman zaman öngörülemeyen iş yapma ve düzenleme ortamı, yabancı yatırım çekmenin önündeki başlıca engeller olmaya devam etmektedir.

Bu bağlamda, yeni ekonomi ekibini ve enflasyonu kontrol altına almayı ve bazı makroekonomik dengesizlikleri gidermeyi amaçlayan ilk kararları memnuniyetle karşılıyoruz. Umuyoruz ki bu çabalara karşılık gelecek "kurallara dayalı" yaklaşım hem ikili hem de çok taraflı ticarete de uygulanacaktır.

Avrupa Komisyonu 2016 yılında Gümrük Birliği'ni modernize etmeyi ve hizmetler, tarım ve kamu alımlarını kapsayacak şekilde genişletmeyi teklif etti. Haziran 2021'de AB Devlet ve Hükûmet Başkanları Zirvesi, AB'nin Türkiye ile aşamalı, orantılı ve geri döndürülebilir bir şekilde ilişki kurmaya hazır olduğunu yinelemiş ve Gümrük Birliği'nin tüm Üye Devletlere etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayarak, uygulamadaki mevcut zorlukları ele alma ihtiyacını hatırlatmıştır. Bu nedenle Türkiye'yi, Gümrük Birliği'nin tüm AB Üye Devletleri nezdinde gecikmeksizin ve tüm yönleriyle tam olarak uygulanması için gerekli tedbirleri alması yönünde güçlü bir şekilde teşvik ettiğimizi ifade etmek isteriz.

Özellikle endişe verici olan eğilim, Raporda belirtildiği üzere, en çok kayrılan ülke (MFN) tarifesinin 2015 yılında %12,8'den 2022 yılında %19,6'ya yükselmesidir. Bu artış, Gümrük Birliği'nin sistematik bir ihlali olacak şekilde, Türkiye'nin ek gümrük vergileri uygulamasından kaynaklanmaktadır. Buna ek olarak, ithalat gözetim tedbirleri, çok sayıda ürün için asgari bir ithalat referans fiyatı ile sonuçlanmaktadır.

Türkiye'nin teknik düzenlemeler ve sağlık ve bitki sağlığı (SBS) tedbirleri gibi alanlarda AB müktesebatına mevzuat uyumunu memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak, Raporda da ortaya konulduğu üzere, SBS alanı da dâhil olmak üzere, bazı alanlarda bu uyum yeterince hızlı değildir veya kısmi bir uyum söz konusudur.

Rekabet Politikası ile ilgili olarak, Antitröst ve Şirket Birleşmeleri gibi alanlarda AB müktesebatı ile mevzuat uyumunun devam etmesini memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak, Devlet destekleri alanındaki yasal çerçeve, uygulama kapasitesi ve şeffaflıkla ilgili olarak gerileme ve ciddi endişeler bulunmaktadır. Bu bağlamda, Devlet desteklerinin kontrolüne ilişkin işlevsel bir yasal çerçevenin oluşturulması ve tüm destek programlarının bir envanterinin çıkarılması önemini korumaktadır.

Türkiye'nin E-Ticaret ile ilgili kanunlarını güncellediğinin bilincindeyiz. AB, bu kuralların sınır ötesi dijital ticareti kolaylaştırmasının, şeffaf ve tarafsız bir şekilde uygulanmasının ve dijital ticaretin gelişmesine yönelik haksız veri yerelleştirme gereklilikleri veya diğer haksız kısıtlamalar içermemesinin önemini vurgulamaktadır.

AB ayrıca, başta deniz taşımacılığı olmak üzere taşımacılık hizmetlerinin Türkiye ekonomisindeki önemine dikkat çekmektedir. Bu bağlamda AB, makul ve ayrımcı olmayan ücret ve hizmetlerin uygulanması da dâhil olmak üzere, yabancı gemiler için Türk Boğazlarına adil ve açık erişim koşullarının muhafaza edilmesinin önemini vurgulamak ister.

Türkiye'yi DTÖ Kamu Alımları Anlaşması (KKA) karşısındaki tutumunu yeniden değerlendirmeye ve diğer KKA Taraflarının kendi alım pazarına ayrımcı olmayan bir şekilde erişimine izin vermek üzere anlaşmaya katılmayı değerlendirmeye davet ediyoruz. Bu arada, Türkiye'de korumacı tedbirlerin, özellikle de yerli tercihlerin, yerel tedarikçilere yönelik fiyat avantajlarının ve Türkiye'deki kamu alımlarında yerel üretimi teşvik eden offsetlerin(dengeleme) kullanımının daha da arttığını görmekten üzüntü duyuyoruz.

Son dönemde yapılan olumlu mevzuat değişikliklerini memnuniyetle karşılıyoruz ancak Türkiye'de Fikrî Mülkiyet Haklarının korunması konusunda hala iyileştirmeye açık alanlar bulunmaktadır.  Türkiye, Avrupa pazarına giren taklit mallar için önemli bir transit merkezi ve menşe ülkedir.

AB, günümüzün daha geniş kapsamlı ekonomik ve sürdürülebilirlik sorunlarının ele alınmasında Türkiye'yi yakın ve önemli bir ortak olarak görmektedir. Dolayısıyla iş birliğimizin DTÖ reformunu desteklemesi ve DTÖ'nün 13. Bakanlar Konferansı'nın başarılı şekilde geçmesini sağlaması gerekmektedir. Merkezinde modernize edilmiş ve etkin bir DTÖ'nün yer aldığı kurallara dayalı çok taraflı ticaret sistemi, ekonomik parçalanmaya karşı en iyi koruma ve hepimizin küresel ticaretten faydalanmasının en doğrudan yoludur.

Bilhassa, Türkiye'nin Çok Taraflı Geçici Temyiz Düzenlemesi'ne (MPIA) katılımını memnuniyetle karşılayacağımızı ifade etmek isterim. Bu vesileyle Bakan Yardımcısının bu sabah 12. Bakanlar Konferansı'nda kabul edilen Balıkçılık Sübvansiyonları Anlaşması'nın onaylanmasına ilişkin yaptığı açıklamayı da memnuniyetle karşıladığımı belirtmek isterim.

Sayın Başkan,

Avrupa Birliği, verimli ikili ilişkilerimizi ve çok taraflı ticaret sistemini güçlendirmek üzere Türkiye ile çalışmaya devam etmeyi dört gözle beklemektedir. AB adına Türkiye'ye başarılı bir 7. Ticaret Politikası İnceleme süreci dilerim.