AB Destekli Proje İzmir'deki Yahudi Mirasının Sürdürülmesine Yardımcı Oldu
Açılış konuşmasında İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Avram Sevinti, “Projenin başarılı olduğunu düşünüyorum. İzmir Yahudi toplumunun sesini duyurma ve Yahudi kültür mirasını koruma hedeflerimize ulaştık. AB’ye projeye destek verdikleri ve bize inandıkları için teşekkür ederim” dedi.
DELEGATION OF THE EUROPEAN UNION TO TÜRKIYE
İzmir Musevi Cemaati Vakfı Başkanı Avram Sevinti
Kentimiz İzmir Derneği Genel Sekreteri Sedef Özer, İzmir'deki kültürel mirasın korunmasının önemini vurgulayarak, “İzmir çok büyük bir hazineye ev sahipliği yapıyor ve Yahudi kültür mirası da bunun çok önemli bir parçası. Projeyle dünyada eşi benzeri olmayan bu mirasın korunması ve yaşatılması için onlarca faaliyet gerçekleştirildi. Proje, sosyal uyumu güçlendirirken şehrimizin özgün kimliğinin korunmasına katkı sağladı. Ayrıca turizme katkıda bulunarak yerel ekonomiyi destekledi” diye konuştu.
Kültürel miras sadece geçmişle ilgili değildir
İzmir’le özdeşleşmiş boyozun Sefarad Yahudilerinin İzmir’e mirası olduğunu hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, şunları söyledi: “İzmir’de gündelik yaşantımızın birer parçası olan sayısız değer, şehrimizin çok kültürlü kimliğinin izdüşümü olarak yaşamaya devam ediyor. Bu değerlerin korunup geliştirilmesi ve gelecek nesillere aktarılması adına yapılan tüm faaliyetlere büyük önem atfediyoruz. Nesiller arası adaleti bu şehrin kültürünü, tarihini, doğa mirasını ve değerlerini koruyarak sağlamanın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak benim asli görevim olduğuna inanıyorum. Bugün de bu inançla aranızdayım. İzmir Yahudilerinin kültür mirasını yaşatmak amacıyla yürütülen bu çalışmada emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
DELEGATION OF THE EUROPEAN UNION TO TÜRKIYE
Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ve Başkan Tunç Soyer
Projenin açılışını 2021’de yapan Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkanı, Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut ise AB’nin kültürel çeşitliliği destekleme kararlılığının altını çizerek şöyle konuştu: “Yahudi kültürel mirası, Yahudi toplumunun ve kimliğinin bir işareti olmaktan çok daha fazlasıdır. Sosyal uyum ve kültürlerarası diyalog için bir katalizördür. Kültürel miras sadece geçmişle ilgili değildir. Bu, kolektif hafızayla ilgilidir ve geleceğe yönelik projeksiyonlara rehberlik eder. İzmir’deki Yahudi kültürel mirası, toplumları ve nesilleri bir araya getiren, ortak değerlere ve barış içinde bir arada yaşamaya dair hikâyeler anlatan bir köprü görevi görür. Bugün sadece başarılı bir proje öyküsünü değil, aynı zamanda yerel bir kuruluşun yerel makamlar ve AB tarafından ortak akıl doğrultusunda nasıl desteklendiğinin somut bir örneğini de kutluyoruz. İzmir'in kültürel peyzajına ve kentsel gelişimine yaptığınız değerli katkılardan dolayı sizi yürekten tebrik ediyorum."
DELEGATION OF THE EUROPEAN UNION TO TÜRKIYE
Büyükelçi Meyer-Landrut AB’nin kültürel çeşitliliği destekleme kararlılığının altını çizdi
Dünyadaki ender yerlerden biri
Tarihi kent merkezinin kalbi Kemeraltı’ndaki Juderia (Yahudi Mahallesi) ayakta kalabilmiş 9 sinagog, bir hahamhane ve birçok “kortijo”ya (“kortijo” Sefarad Yahudileri tarafından kullanılmış özel bir mimari yerleşim tarzı) ev sahipliği yapıyor. Barındırdığı birbirine komşu sinagogların sayısı ile bunların dünya çapında Yahudi kültürüne etkisi açısından Kemeraltı dünyada ender görülen yerlerden biri.
Proje Koordinatörü Nesim Bencoya, projenin arka planı olarak Yahudi Mahallesi’ndeki sinagogların restorasyon projelerine dikkat çekti: “2020’ye kadar yıkık veya yarı yıkık tarihi kültürel varlıkların, İzmir’in eski Yahudi Mahallesi’nin temel taşları olan sinagogların, kurtarılması ve korumasına öncelik vererek çalışmıştık. Bu çalışmalara paralel olarak AB destekli projeyle 2020’den itibaren ise kültürel mirasın sürdürülebilirliği konusunda çalışmalar yürüttük.”
DELEGATION OF THE EUROPEAN UNION TO TÜRKIYE
Büyükelçi Meyer-Landrut Kemeralt’ndaki sinagogları ziyaret etti
Proje süresince neler yapıldı?
Kemeraltı’na odaklanan proje kapsamında Sinyora Sinagogu’nda basit onarım çalışmaları yürütüldü. Her ikisi de 1600’lü yıllarda kurulan Hevra ve Forasteros sinagoglarının ise restorasyon projeleri hazırlandı. Bu iki sinagog, dış duvarları neredeyse birbirine değen dört yapılı bir kompleksin parçaları olma özelliğiyle dünyada tek. 2023 yılında proje ekibi restorasyon çalışmalarına devam etmek için ilgili makamlardan onay aldı. Projenin bir diğer başarısı da ekibin İzmir'deki zengin Yahudi mirasının daha iyi anlaşılması ve takdir edilmesine yönelik kararlılığını yansıtan Ortak Manifesto oldu.
Proje hem somut hem de Yahudi toplumu için büyük önem taşıyan somut olmayan kültürel mirasa odaklandı. Dr. Siren Bora tarafından “İzmir Yahudi Basını” ve “İzmir Yahudi Toplumunda Kadın”, “Raşel Rakella Asal ve Sarit Asal Bonfit tarafından “Anıların İzinde İzmir Yahudileri” ve Christina Meri tarafından “İzmir Sinagoglarının Ritüel Tekstilleri” kitapları yayımlandı. Çalıştaylar yapıldı. Kısa filmler çekildi ve dijital arşiv çalışmaları başlatıldı.
İzmir’deki Yahudi varlığı
İzmir’deki Yahudi varlığı Helenistik ve Roma dönemlerine kadar uzanıyor. Yahudi kültürünün İzmir kültüründeki izleri, yaklaşık 550 yıl önce İspanya ve Portekiz’den Osmanlı topraklarına gelen Yahudilerin İstanbul, Edirne, Selanik ve İzmir’e yerleşmesiyle daha da güçleniyor.
“Perspektifler” kısa filmini izlemek için tıklayınız.